Dispatch güzel bir oyun ancak kesinlikle abartıldığını düşünüyorum. Klasik Telltale formülüne yeni bir şey katamamış. Hatta gerilemiş. Oynaması, izlemesi kadar keyifli değil.

Ben Telltale oyunlarını çok severim. Özellikle Minecraft: Story Mode‘un yeri bende ayrıdır. Telltale, geçmişteki hızlı yükselişinden sonra bir o kadar da hızlı battı ve arkasındaki ekip pek çok parçaya ayrıldı. Bu parçalardan biri de Dispatch’i geliştiren AdHoc ekibiydi. AdHoc ekibi 2018’den beri pek çok sıkıntı çekse de nihayet ilk oyunları Dispatch’i yayınlayabildiler.
Telltale’ın çöküşü sonrası bu tür bir suskunluğa gömüldü. Telltale, zirvede olduğu dönemde herkesi kendi oyunlarına boğmuştu ve artık oyuncular bu türden sıkılmıştı. Daha sonrasında farklı Telltale ardıllarından formülü geliştirip yeni oyun denemeleri gördük ancak hiçbiri sükse yapamadı ve unutulup gitti. Ta ki Dispatch’e kadar.
Dispatch’i ilk duyurulduğu zamandan beri merakla bekliyordum ancak oyun çıkınca hemen oynamadım. Yayıncı ekipten onlarca “İnceleme kodu ister misiniz” maili geldi, hepsine olumlu yanıt versem de inceleme kodu bir türlü gelemedi. Belki kod gelir, diye bekledim. Oyun hakkında ne zaman bir yerde yazı görsem, hepsi çok olumluydu. Sanki Telltale formülünün Baldur’s Gate 3’ü gelmiş gibi davranıyordu herkes. Bu yüzden beklentilerinizi doğru ayarlamanızı öneriyorum. Oyun güzel ancak bir başyapıt değil.

Mecha Man’in Düşüşü
Ana karakterimiz Robert Robertson süper güçleri olmasa da geliştirdiği Mecha Man zırhıyla süper kahramanlık yapan bir süper kahraman. Mecha Man’lik ona babasından, babasına da dedesinden kalmış bir aile yadigarı. Oyun, Robert’in babasını öldüren Shroud isimli bir kötü adamdan intikam alma çabasıyla başlıyor ancak işler ters gidiyor ve Mecha Man zırhı paramparça oluyor. Daha öncesinde zırhı yapmak, geliştirmek ve onarmak için tüm aile servetini harcayan Robert, beş parasız kalıyor. Eski bir arkadaşının yardımı ile SDN isimli bir süper kahraman şirketinde işe giriyor. SDN garip bir şirket. Bir özel güvenlik şirketi gibi ama süper kahramanlısı. Siz müşterisi iseniz bu şirketin, bir ihtiyacınız olduğunda bunları arıyorsunuz. “Evime bir dev saldırdı, yardım edin!” gibi ihtiyaçlara da, “Bana gidip bi kahve alın” diyenlere de süper kahramanlarla hizmet ediyorsunuz. Oyunun oynanış kısmında yaptığımız temel şey bu. Bir süper kahraman ekibini yönetiyoruz ve bu süper kahramanları, kahramanın yeteneklerine uygun işe yollamaya çalışıyoruz.
Ne Oynuyoruz?
Oyunun oynanışını temel olarak ikiye ayırabiliriz. Ara sahnelerde çıkan hızlı tuşa basma aktiviteleri(QTE) ve süper kahraman yönetmece. QTE’lerden başlayalım.
QTE’ler oyun dünyasında özellikle Telltale ile yükselen bir mekanik oldu. Geliştiriciler, ara sahneleri oynanışla buluşturmak için bir yol arıyordu ve QTE’ler buna mükemmel bir çözümdü. Ancak sonrasında o kadar çok suyu çıkarıldı ki, pek çok oyunda dalga konusu oldu. “Press F to pay respects”.

Bilmeyenler için kısaca anlatalım. Hani bir ara sahne izlerken oyun birden durur ve oyun sizden kısa bir süre içerisinde bir butona basmanızı ister ya, işte bu QTE. Dispatch’teki QTE’ler ise bence kötü. Öncelikle oyun sadece sizden farenizin sol tuşuna basmanızı ya da basılı tutmanızı istiyor. Başka bir tuşa basmanızı istemiyor, çok sadeleştirilmiş bir QTE var. Buna ek olarak QTE’ler çok hızlı. Normalde çoğu oyun, QTE anında oyunun hızını yavaşlatır, burada sahne devam ederken bir anda tuşa basmanız gerekiyor. Sanki sahneleri yapmışlar da, “E biz Telltale ardılıyız, QTE’siz Telltale oyunu olmaz!” demişler de son dakika QTE’leri eklemişler gibi. Zaten dilerseniz oyunda QTE’leri kapatabiliyorsunuz. Standart bir ara sahne gibi izleyebiliyorsunuz. Sahne devam ederken bir anda çıkıyorlar ve hazırlıklı değilseniz QTE’yi kaybedebiliyorsunuz. Evet, QTE’nin doğası bu. Oyuncuyu sürekli tetikte tutuyor ancak burada başarılı kullanılmadığını düşünüyorum. QTE’lerin bir sistematik içinde olması lazım, ancak sadece bazen çıkıyor. QTE’ler kesinlikle bir oyunun parçasıymış gibi hissettirtmiyor.
Oynanışın ikinci kısmı süper kahraman çağrı merkezi. SDN’in müşterileri sizi arıyor, siz de elinizdeki süper kahramanları o işlere yolluyorsunuz. Bir haritanız var, haritada çağrı yapıldığı zaman ikonlar çıkıyor. İşin açıklamasına göre bir süper kahraman yolluyorsunuz. Örneğin bir kahramanın ikna kabiliyeti daha iyi, biri daha hızlı, biri daha güçlü. Kahramanları birlikte yolladığınızda çıkan çeşitli kombinasyonumsular var. En güçlü kahramanı her göreve gönderemiyorsunuz çünkü her kahramanın bir bekleme süresi oluyor. Bu yüzden kahramanlarını iyi yönetmeniz gerekiyor. Bazen daha önemli görevler için önemsiz müşteri çağrılarını reddetmeniz gerekiyor. Aslında basit bir oynanış ancak daha fazla olsa oynarken sıkmazdı. Gerek karakterlerle, gerek diyaloglarla bu kısım oynatıyor.

Bu süper kahraman amirliği kısımlarıan ek olarak hackerlık bulmacaları var. Bazen bir güvenlik kamerasını, bazen bir bilgisayarı hacklemeniz gerekiyor. Bu kısımlarda basit ancak her seferinde kendini geliştirmeyi başaran bulmacalar koymuşlar. Her bulmacanın farklı olması tekdüzeliği kaldırmış.
Bunlara ek olarak karakterlerin görev içinde yaptığı diyaloglar da oyunu daha bir yaşıyor hale getirmiş. Genel olarak hikaye, karakter ve diyalog yazımı oyunun çok çok üst seviyede. Her bir karakter çok iyi yazılmış, karakterler arasındaki etkileşim çok iyi hazırlanmış.
Oyunun zaten hikaye sunumu kalitesini anlatmaya gerek yok. Invincible izlermiş gibi hissettim oynarken. Oyun sunum işini çok iyi halletmiş. Zaten başrol karakterimizi seslendiren de Breaking Bad’ten tanıdığımız Aaron Paul. Oyunun seslendirme kadrosu çok çok iyi oyunculardan oluşuyor. Aradaki oynanış kısımlarını kaldırıp bir dijital platformda dizi olarak yayınlansa kimsenin itirazı olmaz.
Ek olarak bahsetmek istediğim bir şey daha var. Oyunun müzik seçimi harika. Sayelerinde müzik listeme pek çok yeni şarkı ekledim.
Bölüm Bölüm Bir Oyun
Dispatch bir ara popüler olan bölüm bölüm oyun yayınlama yöntemiyle yayınlandı. Her hafta 2 bölüm yayınladılar. Oyunun toplam 8 bölümü var. Her bölüm yaklaşık 45-50 dakika sürüyor. Tüm oyun yaklaşık 7 saat sürüyor. Bölümlerin büyük kısmı süper kahraman amirliği ile geçiyor ve hikayeye kalan süre kısalıyor. Oyunu geliştirirken yaşanan bütçe sorunlarından ötürü hikayenin süresi kısalmak zorunda kalmışa benziyor.

Aslında ilk baştaki planım bölüm bölüm bir inceleme hazırlamaktı. Her bölüm hakkında kısaca bir şeyler yazarım, diyordum. Ancak kısa bölüm süresinden ötürü bundan vazgeçmek zorunda kaldım. 45-50 dakikalık bölüm süresinin yarısı, hatta belki daha fazlası süper kahraman amirliğine gidiyor. Hikaye sahneleri kabaca 20 dakika sürüyor bölüm başına. Oyunun temel bölüm kurgusu şu şekilde:
[Bölüm Açılış Ara Sahnesi] -> [Süper Kahraman Amirliği] -> [Bölüm Arası Sahnesi] -> [Süper Kahraman Amirliği] -> [Bölüm Kapanış Ara Sahnesi]
Bu da bize kabaca bölüm başına 3 tane 5-10 dakikalık hikaye sahneleri veriyor. Bu sürede kesinlikle yetersiz kalıyor. Ancak ekibin yaşadığı bütçe sorunlarını bildiğim için buradan fazla eleştirmeyeceğim. Zor şartlar altında iyi işler çıkartmaya çalışan ekiplere saygım büyük. AdHoc ekibi de bunlardan biri.

Kim Bu AdHoc?
AdHoc ekibi, 2018’de Telltale’ın kapanması sonrası kurulan bir stüdyo. Geçmişte Ubisoft gibi firmalarda çalışan kişilerin bir araya gelip kurduğu bir ekip. İlk başta Dispatch’i interaktif dizi şeklinde gerçek oyuncularla çekmeyi planlamışlar. Ancak 2020’de pandemi patlayınca bu plandan vazgeçmek zorunda kalmışlar. Yaşanan onca sıkıntının ardından neyse ki Dispatch evrimleşe evrimleşe de olsa çıkış yapmayı başardı. Bu noktada acaba 2. sezon gelir mi, yoksa yeni oyun mu yaparlar diye düşünüyorum. Oyunun geliştirme süresi, bütçe sıkıntılarından dolayı çok uzamıştı ancak oyunun satışlarının iyi gittiğini duyuyoruz. Yeni sezon ya da oyunun ne kadar sürede geleceğini şahsen merak ediyorum. Telltale’ın yükselişini sağlayan en önemli faktörlerden biri de çok hızlı üretim yapabilmeleriydi. Ancak AdHoc bu kadar hızlı olabilir mi, emin değilim.
Oynanır mı?
Kesinlikle evet. Eğer geçmişte herhangi bir Telltale oyununu oynayıp sevdiyseniz bunu sevmemeniz için hiçbir engel yok. Geliştirici ekip, ellerindeki imkanlarla çok iyi bir oyun ortaya koymuş. Gerek karakterleri ile, gerek diyaloglarıyla gerçekten keyifli bir oyun.

