Belki de oyun dünyasının en ikonik serilerinden biri olan Ninja Gaiden uzun bir aradan sonra geri döndü. Peki, bu dönüş nasıl olmuş? Birlikte bakalım.

Şu an inceleme iskeletini nasıl yapsam diye düşünüyorum. Ninja Gaiden 4 hakkında ne kadar bir şey söyleyebilirim, bilmiyorum. Ninja Gaiden 4, sade bir hack-and-slash oyunu. Hikaye vesayre umursamayıp karşınıza geleni doğradığınız o oyunlardan. Günümüzde bu tarz oyunlardan pek kalmadı. Bu yüzden Ninja Gaiden 4’ün kredisi biraz daha yüksek.
Ninja Ninja Söyle Bana, Nerede Bu Karanlık Ejderha?
Ben Ninja Gaiden serisine uzak bir insanım. Sadece Ninja Gaiden 2’yi oynadım, o da bu yılın başında çıkmış olan cilalanmış Ninja Gaiden 2 Black sürümüydü. Bu yüzden eğer serinin hayranlarını memnun edecek ufak hikaye nüansları varsa bile fark etmem çok mümkün değil. Eğer serinin büyük hayranıysanız ve ne hikayeden, ne de oynanıştan hiç tatkaçıran/spoiler yemek istemiyorsanız, bu incelemeyi okumayı burada bırakmanızı öneririm.

Oyun, Tokyo’nun Gotham gibi bir yere dönüştüğü bir gelecekte geçiyor. Ana karakterimiz Yakumo ve klanı, Tokyo’yu bu halinden kurtarmak için geçmişte Ryu Hayabusa’nın 3 kez öldürdüğü Karanlık Ejderha’yı canlandırıp bir daha öldürmeye hedefliyor. Oyun boyunca karakterimiz Karanlık Ejderha’yı yeniden canlandırmak için çalışırken düşmanlarımız da bunu durdurmaya çalışıyor. Ara ara düşmanlarımızın arasına Ryu Hayabusa bile katılıyor. Adam zamanında 3 kez öldürmüş zaten ejderhayı. Adam ne zaman öldürse, biri tekrar canlandırıyor. E Ryu abi de sıkılmış bu durumdan.
Hikaye genel olarak bu şekilde. Zaten bir Ninja Gaiden oyunundan ne kadar hikaye beklersiniz bilmiyorum. Ancak hikayesizlik bir noktada oyuncunun motivasyonunu bozuyor. Ben oyunu yaklaşık 14 saatte bitirdim. Hiç yan içerik yapmadan. Eğer hiç ölmeden ilerlerseniz 6-7 saatte bitirebilirsiniz oyunu. Tabii konu Ninja Gaiden olunca bu biraz zor. Bu kadar uzun bir oyunda da hikayesizlik bir noktada can sıkmaya başlıyor. Her ne kadar oynanış çeşitli olsa da bu süreyi kaldıramıyor.
Oynanış
Oyunda hem Yakumo ile hem de Ryu Hayabusa ile oynuyoruz. Oyun 19 bölümden oluşuyor ve bu 19 bölümün sadece 5’i Ryu’ya ait. Buna ek olarak bu bölümler, diğer bölümlere göre çok çok kısa. Oynanışı kısıtlı. Yakumo ile oynadığımız ve kestiğimiz bölümlerin hızlandırılmış bir tekrarı gibi. Bu yüzden Ryu bölümlerinden beklediğim keyfi alamadım.
Yakumo ile başlayalım. Kendisinin oyun boyunca 5 farklı silahı var. Silahlar kendi içinde çeşitli sayılır. Çift katananız var, mızrağınız var, çekice dönüşen bir sopanız var, Doraemon’un cebi gibi ninja sırt çantanız var. Bunlar ile çeşitli kombolar yapabiliyorsunuz. Her silah aşırı farklı hissettirmiyor ama yeterince iyi.

Oyun boyunca yeni yetenekler, yeni hareketler açıyorsunuz. Sadece ana hikayeden ilerlerseniz tüm hareketleri açabilecek parayı bulamıyorsunuz. Bunun için yan görevler yapmanız gerekiyor. Ancak bazı oyunlardaki gibi yan görev yapmadan ana hikayede ilerlemenizi engelleyebilecek bir sistem yok. Yanlış anlaşılmasın.
Sürekli aynı tempoda devam eden oynanış oyuncuyu sıkabilir diye parkur kısımları eklenmiş. Önceki Ninja Gaiden oyunlarında da parkur unsurları vardı ancak bu doğrudan Ghostrunner vari olmuş. Metro raylarında kaya kaya, örümcek adam gibi kanca atıp süzüle süzüle, hava akımlarında Hezarfen gibi kanat takıp uça uça, dalgalarda sörf yapa yapa ilerliyorsunuz. Ben sevdim bu kısımları. Oynanışa güzel bir dinamiklik katmış.

Ryu abiye geri dönelim. Oyun, Yakumo karakteri için yapılmış ancak Ryu Hayabusa’nın ekmeği de yenmek istenmiş. Bu yüzden çift ana karakter denenmiş ancak bence başarısız bir deneme olmuş. Ryu bölümleri kısa, kendini tekrar eden tekdüze kısımlardan oluşuyor. Bu mantıklı bir seçim tabii. Ellerindeki kısıtlı bütçeyi yarı yarıya bölüp iki tane yarım yamalak karakter yapmak yerine Yakumo’ya odaklanmışlar. Ryu’nun tek bir silahı var. Bölümlerindeki düşmanlar, bölüm sonu canavarları ve mekanlar önceden Yakumo ile oynadıklarınızın aynısı. Sadece Ryu daha güçlü olduğu için biraz daha kolay. Aynı şeyi tekrar oynamak sıkıcı olsa da Ryu’nun gücünü hissettirmişler.
Oyunun ortalarına doğru, Yakumo ile oynarken Ryu karşımıza çıkıyor ve onunla bir kavgaya girişiyoruz. Ryu burada yenilmez bir düşman. Zorunlu olarak yeniliyorsunuz. Anında sizi tokatlıyor. Ben bu kısımdan sonra Ryu’yla oynamaya başlarız diye düşünmüştüm ancak beklediğim gibi olmadı. Araya gereksiz bir yan hikaye girdi. Sanki oyunu uzatmak için yazılmış gibi bir köpek balığı kovalamacasına giriştik 2-3 bölüm. Neyse, Yakumo ile devam etmeye devam ettik. Bir bölüm sonu canavarı kapışmasından sonra oyun bir zaman atlaması yaptı ve geçmişe döndü. Aynı canavarı bu sefer Ryu ile kestik ve çok daha kolay geçti. Ryu’nun gücü bu tür nüanslar ile güzel yansıtılmış. Örneğin Yakumo bazı engelleri geçmek için ekipman kullanmak zorundayken, Ryu bunları kendi başına geçiyor. Yakumo sörf tahtası ile suda ilerlerken, Ryu suyun üstünde koşuyor.
Oynanışla ilgili bahsetmek istediğim bir nokta daha var. Oyunu oynamayı düşünüyorsanız bence varsa kontrolcü ile oynayın. Ben klavye-fare ile oynadım ve kontroller biraz sıkıntılıydı. Önceki oyunların klavye-fare kontrolleri kadar kötü değil ancak yine de biraz sıkıntılı. Özellikle bazı parkur kısımlarında kanca atmak, atlamak istenilen yeri seçmekte sorunlar yaşadım.
Teknik Zımbırtılar
Ninja Gaiden 4 ilk duyurulduğunda çok da güzel görünmüyordu. Sanki 3-4 kişilik bir ekibin boyundan büyük işe kalkışması gibi gözüküyordu. Ancak çıkan oyunun görselliğini ben çok çok beğendim. Grafikler ve atmosfer gerçekten çok güzel. Gotham vari bir Tokyo çok güzel olmuş. Oyun çeşitli mekanlarda geçiyor ancak en büyük kısmı Tokyo’da geçiyor. Arada da çeşitli mekanlar yapmışlar. Ben beğendim.

Birkaç yerde karakterin duvara sıkışması gibi hatalar yaşadım ancak oyunu kıran bir şeyle karşılaşmadım. Optimizasyon da gayet iyi duruyordu. Bir ara sahnede ufak bir ses kayması yaşadım ancak sonra tekrarlanmadı. Genel olarak oyunun teknik açıdan iyi olduğunu söyleyebilirim.
Buna ek olarak Türkçe dil desteği de var oyunda. Oyundaki repliklerin yarısı ”…” olduğu için çok gerekli değil tabii ama yine de böyle bir oyunda Türkçe dil desteği görmek güzel.
Ninja Gaiden serisi biraz da zorluğuyla öne çıkan bir seri. Ben oyunu en kolay zorlukta oynadım. Seriye uzak biri olarak bu bana kafiydi. Geliştirici ekip, bu zorluk şikayetinden epey endişelenmiş olacak ki oyuna otomatik oynama ayarı bile koymuşlar. Eğer en kolay moddaysanız ve hala zorlanıyorsanız, oyunun kendi kendine otomatik oynamasını sağlayabiliyorsunuz. Otomatik saldırıdan kaçma gibi modları var. Ben geçemediğim bir bölüm sonu canavarında denedim ve gerçekten de karakter otomatik oyunu oynamaya başlıyor.

Sonuç
Ninja Gaiden 4 hakkında çok söyleyebileceğim bir şey yok. Çizgisel bir hack-and-slash oyunu. Bugünlerde bu tür ölüp tüm aksiyon oyunları souls klonuna dönüşmeye başlamışken bence Ninja Gaiden 4 güzel bir oyun. Eğer geçmiş hack-and-slash oyunlarına özlem duyuyorsanız Ninja Gaiden 4’ü kesinlikle denemelisiniz.

