Helldivers 2, benim oynadığım en iyi online oyun. Bundan daha iyisinin nasıl yapılacağına dair en ufak bir fikrim yok. En iyi oyunların bile bazı eksiklikleri vardır. İşte Red Dead Redemption 2’de tempo düşük dersiniz, God of War’da boss savaşları o kadar da iyi değil dersiniz, burada aklıma en ufak bir eleştiri bile gelmiyor.
Ne Bu Tantana?
Helldivers 2, bir online oyunun gelebileceği son nokta. Bir ustalık eseri. Siz Helldiver adı verilen bir askeri birliğin parçasısınız ve galakside gezegenleri istila edip demokrasi yayıyorsunuz. Oyun bu kadar. Tüm oyun bir parodi gibi. Super Earth adlı gezegenin bir vatandaşı olarak diğer gezegenlere demokrasi götürüyorsunuz. Diğer gezegenleri özgürleştiriyorsunuz.
Oyunda öyle bir ana menü falan yok. Oyunu açıyorsunuz ve oyun sizi, kendi uzay geminize atıyor. Her işinizi burada hallediyorsunuz. Geminin güvertesinde galaktik bir savaş haritası var. Bazen insanlık olarak biz bir gezegeni işgal ediyoruz, bazen de düşman ırkları bizim gezegenlerimizi işgal ediyor ve savunmaya çalışıyoruz. Oyun tamamen bir imece usulüyle çalışıyor. Siz tek başınıza savaşın seyrini değiştiremiyorsunuz. Her bir gezegenin özgürleştirilme oranı var. Siz bir görev tamamladığınızda bunun etkisi %0.00001 gibi bir şey oluyor. Tüm oyuncular imece usulü birlikte hareket ederseniz ancak o gezegeni özgürleştirebiliyorsunuz. Oyunu bu kadar popüler hale getiren şey de bu oldu.
Helldivers 2 aslen bir PlayStation özel oyunu. PlayStation özel oyunlarının çıkışından birkaç yıl sonra PC’ye gelmesine artık alıştık ancak bu oyun daha ilk günden PC’ye geldi. Normalde bazı PlayStation hayranları, oyunlarının PC’ye gelmesine kızgınlardı ancak Helldivers 2’de bambaşka bir şey oldu. Gezegenleri özgürleştirmek, galaksiye demokrasi yaymak için PlayStation hayranları, oyunun Xbox’a gelmesini bile istedi.
Galaktik Hükümetimiz tüm oyunculara aynı emri yolluyor ve bunu tamamlarlarsa herkese aynı ödülü veriyor. İşte şu şu gezegeni, böceklerin istilasına karşı koruyun. Bu bu gezegenleri işgal edin ve Automatonların elinden alın. Gibi, gibi.
Haliyle tüm oyuncular bu gezegenlere dalıyor. Siz de 4 kişiye kadar ekip toplayıp gezegenlere dalıyorsunuz.
Dalmaktan kastım, lafın gelişi kavga etmek falan değil. Gerçekten dalıyorsunuz. Gezegendeki görevlerden birini seçtikten sonra uzay geminizdeki hellpodlara biniyorsunuz ve sizi gezegenlere fırlatıyorlar. Bu iniş sırasında çalan müzik, DI DI DI DIIIN diye bir şey. Kısa bir ritim sizi öyle bir moda sokuyor ki. Nerdeyse her göreve girerken, yükleme ekranında “DI DI DI DIINN” diye bağıyoruz. İkonik müzik deyince akla gelen bir kaç tema müziği vardır: Star Wars, Karayip Korsanları.. Ciddi ciddi söylüyorum, Helldivers’ın bu DI DI DI DIIN‘ı o ikonikliğe sahip.
Neyse oyuna dalalım. “DI DI DI DIINN”
Temel Oynanış
Gezegene indiğinizde ilk işiniz ekipmanlarınızı hazırlamak oluyor. Stratagem adı verilen ekipmanlarınız var. Bunları yön tuşları ile çeşitli kombinasyonlar girerek çağırabiliyorsunuz. Örneğin orbital laser saldırısı yapmak için sağ, aşağı, yukarı, sağ, aşağı yapıyorsunuz. Ya da takviye mermi falan çağıracaksınız aşağı, aşağı, yukarı, sağ yapıyorsunuz.
Her ekipmanın, her bir stratagemin kendi kodu var. Menüden ekipman seçmek yerine böyle bir mini oyunla çağırıyoruz ekipmanlarımızı. Ve işler karıştığında, aksiyon anında bu kodları girerken yanlış girdiğinizde falan çok daha kaos sarıyor etrafı.
Oyuna devam edelim. Oyunda 3 tür *stratagem* var: Saldırı, destek ve savunma. Siz onca *stratagem* arasından sizin oyun planınıza uygun olan 4 tanesini seçiyorsunuz ve göreve atılıyorsunuz. Bu *stratagem*leri dikkatli seçmeniz gerek. Görevinize göre takım arkadaşlarınızla birlikte seçim yapmanız gerekiyor. Örneğin bir savunma görevine gidiyorsanız, bir arkadaşınız *turret* alır, siz yoğun düşman gruplarını hızlıca temizlemek için hava saldırısı alırsınız. Gibi, gibi.
Gezegene indik, eğer bize ek silah sağlayan bir stratagemimiz varsa çağırdık. Şimdi napıyoruz? Haritayı açıp göreve gidiyoruz. Haritada birkaç tane ana görev varken, çeşit çeşit yan görevler var. Bu yan görevler haritada işaretli olmuyor. Haritada gezerken karşınıza çıkıyorlar. Bu görevleri yaparsanız ek kaynaklar falan bulabiliyorsunuz ya da görevi kolaşlaştırabiliyorsunuz. Örneğin gezerken düşman tarafından etkisiz hale getirilmiş bir hava savunma sistemi buldunuz, diyelim. Onu tekrar çalışır hale getirip, hava sahasını güvenilir bir hale getirebiliyorsunuz. Bu ne demek oluyor? Artık düşman takviye gemileri sizin için bir dert olmaktan çıkıyor. Ya da gezerken bir saha topu gibi bir şey buluyorsunuz. 4-5 tane mermi taşıyıp görev boyunca bu topçu atışlarından faydalanabiliyorsunuz. Bu topçuya mermi yüklerken yüklediğiniz sıra bile oyunu etkiliyor. Mermilerinizi hangi sırayla yerleştirdiyseniz, o sırayla patlıyorlar. İnsanlar internette en verimli mermi sırası gibi rehberler bile hazırlamaya başlamış. O derece bir çılgınlık Helldivers 2. Yan içerikler bunla da bitmiyor. Örneğin böceklere karşı oynarken sağda soldaki böcek kovanlarını patlatırsanız, üzerinize daha az böcek yağıyor.
Rakipsiz Bir Aksiyon
Haritadaki ana görevleri tamamladıktan sonra gezegeni terk etme şansınız oluyor. Tahliye noktasına gidip sizi gezegenden alması için bir gemi çağırabiliyorsunuz. Gemi gelene kadar, haritadaki tüm düşmanlar üzerinize yağıyor ve sizin orayı savunmanız gerekiyor. Arta kalan tüm ekipmanlarınızı kullanıp ucu ucuna gemiye bindiğinizde oyundan aldığınız keyfi en üst seviyeye çıkartıyorsunuz.
Bu oyundaki kaos, bu oyundaki aksiyon herhangi bir oyunda yok. Herhangi bir oyunda ara sahne olarak bile göremeyeceğiniz şeyleri, burada her maçın sonunda görüyorsunuz. Gerçekten bir savaş meydanı atmosferi var. Ne Battlefield’ta, ne Call of Duty’de böyle bir savaş meydanı görmediğinizden eminim. Bir orası, bir burası patlıyor. Her yerden üzerinize düşman yağıyor. Tüm bunlar olurken bir bakıyorsunuz merminiz bitmiş, kaçmaya başlıyorsunuz. Staminanız bitiyor. Son enerjinizle ileri atlayıp tabancanızı çekip hayata tutunmaya çalışıyorsunuz. O da olmadı. Kendinizi feda edip, kendi üzerinize füzeler atıyorsunuz. Bunu yazarken bile oynayasım geldi.
Siz Bir Süper Asker Değil, Herhangi Bir Askersiniz
Siz bu oyunda öyle süper güçlere sahip çok önemli birini yönetmiyorsunuz. Siz herhangi bir askersiniz. Bir piyonsunuz. Feda edilebilirsiniz. Oyun çok gerçekçi bir yapıda. Genellikle bir oyun ne kadar gerçekçi olursa, sıkıcı olmaya o kadar yaklaşır. Çünkü gerçek dediğimiz şey, çok da eğlenceli bir şey değil çoğu zaman. Buradaki denge çok iyi sağlanmış. Siz bir karakteri yönetiyorsunuz ve bu karakter oyun dünyasıyla sürekli etkileşim halinde. Düşebiliyorsunuz, kaygan zeminde kayabiliyorsunuz. Jetpack görüp aldık arkadaşla. Her inişte yere çakıldık. Ateş ediyorsunuz mesela, ekranın ortasına gitmiyor mermi. Ekranın ortasında bir imleciniz var ama merminin gideceği yer bir halka ile gösteriliyor. War Thunder’da falan da böyleydi sanırım. Mermi ekranın ortasına gitmiyor çünkü mermiler kameradan çıkmıyor. Silahtan çıkıyor ve silahın konumu sizin karakterinizin hareketine göre sürekli hareket halinde. Oradan oraya koşarken, ordan oraya zıplarken doğal olarak nişan almanız zorlaşıyor. Dilerseniz nişan aldığınızda FPS bir bakış açısına da geçebiliyorsunuz. Ancak bu işleri çoğu zaman kolaylaştırmıyor.
Bu saydığım zorluklar oyunu sıkıcı bir hale getiriyormuş gibi anlaşılmasın. Aksine çok daha keyifli hale getiriyor.
4 kişi daldık bir gezegene. Tüm ana görevleri tamamladık, diğer 3 kişi yan görevleri hallederken ben de tahliye noktasına gittim. Onlar buraya gelirken tahliye sürecini başlatayım da zaman kazanalım, diye. Ama üzerime sürekli böcek yağıyor. En sonunda mermim falan bitti. Takviye mermi çağırayım, dedim. Çağırdığım takviye kafama düştü ve öldüm. Hani oyuna kızamıyorum çünkü takviye paketinin oraya düşeceği belli. Tamamen benim hatam. Oyun bu tarz hatalara izin vermiyor ve bu gerçekten çok keyifli.
Ancak oyunu arkadaşlarınızla birlikte oynamazsanız bu kadar keyif vereceğini sanmıyorum. Eğer oynayacak birilerini arıyorsanız, Discord sunucumuzda biz sık sık giriyoruz. Sizi de bekleriz.
Oyunu övmeye devam edelim. Çünkü bu gerçekten herhangi bir online oyunun çıkabileceği en üst noktalardan biri. Grafikleriyle, atmosferiyle, animasyonlarıyla her şey en üst kalitede. Mekaniklere hiç dokunmadan üzerine hikayeli bir oyun çıkartsanız hiç sırıtmaz. Tüm bunların üstüne oyunun mükemmel sunumu eklenince, ortaya gerçekten çok iyi bir oyun çıkıyor. Sunum deyince akla genelde ara sahneler falan gelir. Öyle bir şeyden bahsetmiyorum. Oyunun oyuncuya görev verişinden tutun, görev içindeki diyaloglara kadar bu DEMOKRASİ YAYMA konsepti çok iyi işlenmiş. Bunun bir tutku işi olduğu ortada. Son yıllarda kolay para kazanma aracı olarak görülen pek çok servis oyunu çıkıp kısa sürede batmıştı. Hepsi, üzerine kafa yorulmayan, sadece para kazanma amacı güden oyunlardı. Helldivers 2 ise tüm bu oyunların aksine üzerine kafa yorulmuş, tutkuyla yapılmış bir oyun. Bu yüzden de bu kadar başarılı.
Bu incelemeyi video formatında izleyebilirsiniz.