Yıllardır EA’in Call of Duty’nin Warzone’una rakip olacak bir ücretsiz battle royale oyunu çıkaracağı söylentileri dönüyordu. Battlefield V’teki Firestorm modu ile EA beklentileri karşılayamamıştı. Ancak Battlefield 6 ile EA sonunda Warzone’a gerçekten rakip olmayı istiyor.

Eğer siz de benim gibi Battlefield 6’yı açık beta sırasında beğendiyseniz ancak oyunun tam sürümünü alacak parayı harcamak istemiyorsanız, Battlefield Redsec size cazip gelebilir. Ancak gerçekten de o deneyimi verebiliyor mu? Gelin birlikte bakalım.
Öncelikle beklentilerinizi doğru ayarlamanız gerek. Bu oyun 2 moddan oluşuyor. İlki Battlefield 6’nın silah ve hareket mekanikleri ile hazırlanmış klasik bir battle royale. Oynanışın biraz daha yavaş olması dışında neredeyse animasyonlarına kadar Call of Duty: Warzone ile aynı. Warzone’dan farklı yaptığı tek şey haritada tank, helikopter gibi araçların bulunması.
Kim Sever Bu Oyunu?
Öncelikle benim battle royale oyunlarıyla çok alakamın olmadığını bilmenizi isterim. Yıllar yıllar önce, PUBG daha ilk çıktığında bolca vaktimi gömmüş olmama rağmen son 5-6 yılda toplamda 2-3 saat bile herhangi bir battle royale oyununu oynamadım. Yani türü yakından takip eden biri değilim. Ben bu incelemeyi benim gibi Battlfield seven ancak battle royale türüne çok da yakın olmayan oyuncular için yazıyorum.

Eğer battle royale sevmiyorsanız bu oyun size gitmez. En azından battle royale modu. Oyunda bir mod daha var. Ona birazdan değineceğim. Battlefield’ın klasik oynanışı için bir şans vermek istiyorsanız hüsrana uğrarsınız. Battle royale ile klasik Battlefield oynanışı çok farklı dünyaların insanları. Bunları harmanlamak pek mümkün değil ve burada da olmamış zaten. Ben tüm oynanışım sırasında kendimi tanklı ve karakterlerin daha yavaş koştuğu bir Warzone oynuyormuş gibi hissettim. Şahsen ben arkadaşlarımla birlikte girdiğimizde onlar battle royale modunu açmasa bir daha açmam. Battle royale genel olarak benlik değil. Haritaya atla, yavaş yavaş oradan oraya koşarak silah topla, tam elinde güzel ekipmanlar birikmişken ya pusuya düşüp, ya kıtalararası seyahat eden bir mermi tarafından vurulup öl. Bu döngü beni hiç sarmıyor. Tek bir çatışma için bunca hazırlık süresi bana çok sıkıcı geliyor.
Sadece Battle Royale Yok
Gelelim ikinci moda: Gauntlet. Bu modun tanıtımı o kadar da yapılmadı. EA hadi bunu da yaptık da oynayın dermişçesine üzerimize attı. Şahsen ben bu modu çok sevdim. Gauntlet yine o klasik Battlefield’ın dev savaş alanları sunan oynanışını size veremiyor ancak o tadı tatmanızı sağlıyor. Gauntlet, Minecraft’ın The Lab modunu andırıyor biraz. 8 takım bir maça başlıyorsunuz. Her biri 6 dakika süren bir sürü mini tur var. Her tur 2 takım eleniyor ve böyle böyle son iki takım kalana kadar devam ediyorsunuz. En son turda iki takım birbiriyle savaşıyor ve kazanan kazanıyor. Modlar gayet eğlenceli olmuş. Ben zaten aynı anda birden fazla tarafla savaştığınız The Finals gibi oyunları hep sevmişimdir. Gauntlet’te de bu tadı alabiliyorsunuz. Haritadaki tek bir hedefi birden fazla takım kovalarken ortaya çıkan kaosu seviyorum. İki takım bir hedef için savaşırken üçüncü bir takım arkadan gelip hepsini temizleyebiliyor. Bu da oyuna ayrı bir strateji katıyor. Mod çeşitliği başlangıç için yeterli ancak zamanla kesinlikle yeni modların eklenmesi gerekiyor.

Modlar arasında haritadaki küçük alanları tutma gibi klasik görevler de var, altıgenlerden oluşan haritayı boyaya boyaya bütün haritayı kaplamaya çalışmak da var. Bir bomba alıp bir alanı patlatmaya çalışırken, başka takımların onu imha etmesini durdurmaya çalışmak da var.
Teknik Kalite
Artık her oyunun upscaling’i zorunlu tuttuğu bir dönemde Battlefield’ın varsayılan olarak bunları kapalı tutması beni gerçekten şaşırttı. Ben i5 10400+RTX 2060 kombososuyla oynuyorum oyunu. Minimum sistem gereksinimlerini anca karşılıyorum ve herhangi bir performans sıkıntısı çekmiyorum. Berbat, ölü bir harddiskim var. Oyunu da üstüne ona kurdum. Her oyunda yükleme ekranında Windows’un yanıt vermiyor uyarıları verdiği bilgisayarımda Battlefield sıkıntısız yükleniyor. Uzun zaman sonra teknik açıdan gerçekten olması gereken seviyede çıkan bir oyun görüyorum. Günümüz oyunlarının rezil performanslarla çıkmasına alışmaya başlamıştık. Ancak RedSec’te işler biraz değişiyor.
Redsec, teknik açıdan çok sorunlu bir oyun. Bunu optimizasyon açısından söylemiyorum, onun gayet iyi olduğundan zaten bahsetmiştim. Sorun; oyunun çökmesi, oyun kıran hatalar, lag sorunları. İstemci tarafında oyun çok çok iyi ancak sunucu tarafında büyük sorunları var. Örneğin daha az önce arkadaşlarla maça girmiştik. Gauntlet modunda oynuyoruz ve alan ele geçirme modunu verdi. Alanı ele geçiriyoruz ancak oyun puan vermiyor. Buga girdi. Ya da başka bir maç. Battle royale modundayız, oyun paraşütlerimizi bıraktığımızı fark edemedi ve sesleri duyamamaya başladık. Ya da bir anda oyunun çökmesi. Neredeyse her gün bu sorunlardan birini yaşıyoruz. E bu da sürekli keyif kaçıran bir şeye dönüşüyor. Tam arkadaşlarınızla toplanmışsınız, oyuna girmişsiniz. Takımların yarısı elenmiş, tam artık final aşamasına yaklaşmışsınız, bir sunucu sorunu. Tak, oyun gitti. Oyun kırıcı hataların bu kadar çok olması maalesef çok keyif bozuyor.
Temel Oynanış
Modern Warfare Remake sonrası Call of Duty oyunlarını oynadıysanız silah oynanışı(gunplay) sizi tatmin etmeyecektir. Kötü demiyorum ancak bir Call of Duty olmaktan çok uzak. Battlefield 1’in ki kadar iyi değil ancak 2042 kadar da kötü değil. Ancak özellikle mermilerin hasar dağılımında bir sorun olduğunu düşünüyorum. Kafadan vuruşların verdiği hasar da başta olmak üzere genel olarak hasarlar çok az. Mermi süngeri gibi geziniyor herkes. 5-6 mermide düşmanların ölmesi zaten sıkıntılı bir durumken üstüne Redsec moduna özel herkesin kalkanı var. Bu durum iyice durumu etten duvarlara dönüştürüyor. Bu kalkan mekaniği birebir olarak Warzone’dan alınmış. Zaten neredeyse battle royale modunun tamamı Warzone’un 0.75 hızda oynatılmış hali gibi.
Oynanış genel olarak dengeli bir tempoya sahip. Serinin yakın hayranları biraz hızlı bulmuşken, Call of Duty oynamaya alışkın oyuncular biraz yavaş bulabilir. Ancak genel olarak dengeli bir tempoya sahip. Tam kıvamında denilebilir. Daha fazlası Battlefield’ın gerçekçi ruhuna uymazdı. Bunlardan daha detaylı olarak Battlefield 6 incelemesinde bahsederiz.

Battlefield Redsec’in diğer battle royale oyunlarından bir diğer farkı yıkılabilir çevre. Haritadaki yapıların çoğu yıkılabiliyor ve bu oynanışa güzel bir dinamizm katıyor. The Finals’taki gibi her el yıkılabilir çevrenin etkisi olmuyor ama olduğunda da gerçekten etkileyici oluyor. Bir takımdan kaçarken arkadaşlarınızla bir binaya sığınmışsınız. “Tamam, kurtulduk.” derken rakip bulunduğunuz binaya füze gönderip binayı yıkıyor, acilen orayı terketmeniz gerekiyor. Bu tarz anlar oyunu canlı tutuyor.
Sınıf tabanlı battle royale, benim bildiğim kadarıyla yeni bir şey. Klasik Battlefield sınıfları burada da varlar. Ancak ne kadar etkili oldukları çok tartışmaya açık. Mühendis dışındaki sınıflar aslen çok bir işe yarıyor gibi gözükmüyor. Mühendis, bazı özel kasaları açabiliyor. Aynı zamanda araçları tamir edebiliyor. Ancak diğer sınıfların bu şekilde etkin bir şekilde öne çıkan bir özelliği yok. Medik bile öne çıkmıyor çünkü defibrilatörü diğer sınıf karakterler de taşıyabiliyor. Geliştirme sürecinde muhtemelen ekip sınıfları silmek ve silmemek arasında kalmış. Silerlerse Battlefield’tan çok kopacağını düşündükleri için bırakmışlar ancak tam olarak oturtamamışlar. Zaten eğer dört sınıfı da etkili bir şekilde oyuna eklerlerse oyun sadece dört kişilik ekipler halinde oynanılabilir olurdu. Ancak oyun bu haliyle hem iki kişilik, hem dört kişilik battle royale moduna sahip. Bu yüzden sınıf tercihlerini biraz etkisiz halde bırakmayı tercih etmişler.

Buna ek olarak hönkürmek istediğim bir konu daha var. Oldum olası çok oyunculu oyunlarda buna sinir olmuşumdur zaten. Silah açmak çok zor. EA, Battlefield 6’yı çok uzun zaman oynanacak bir oyun olarak planladığı için oyunu oynayan kişinin başta tüm silahlara sahip olmayıp yavaş yavaş oyunu oynadıkça bir deneyim halinde açmasını istiyor. Bu firma açısından çok mantıklı bir hamle. Ancak oynayan kişi için başta iyi silahlara sahip olamamak bence çok sinir bozan bir deneyim. Adam almış silahını, yükseltmiş, eklentilerini takmış, haritada SAT komandosu gibi takılıyor. Ben, elimde ateş ettim mi 300 metreye namlusu yükselen silahımla onu doğal olarak yenemiyorum. Battlefield 6 ilerlemeniz olduğu gibi RedSec’e aktarılıyor. Yani normal Battlefield 6’da silahını yükselttiyseniz burada da yükseltilmiş bir şekilde geliyor. Bu özellikle yeni başladığınız zaman fazla sinir bozan bir durum.
Bu durum sadece gauntlet moduyla ilgili bir sorun değil. Battle royale modunda da bu sorun devam ediyor. Haritada bazı görevler var. Git, şuradaki penseyle şuradaki kasayı aç, Git, şuradaki 3 kutuyu patlat seviyesinde görevler. Bu görevleri yapınca custom weapon drop adında bir şey kazanıyorsunuz. Buradan normal Battlefield 6’ta özelleştirdiğiniz o tamamlanmış silahları alabiliyorsunuz. Bu da oyunu özellikle uzun süre oynayanın kazanacağı bir şeye dönüştürüyor.
İşte O Soru: Oynanır Mı?
Eğer arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz keyifli bir oyun arıyorsanız bence kesinlikle bir göz atmalısınız. Eğer Apex Legends, Call of Duty gibi hızlı tempolu oyunlar ile aranız fazlaysa bence uzak durun. Oyun size çok çok yavaş gelecektir ve çabucak sıkılacaksınız. Bunu biraz daha Ready or Not, Insurgency tarzı oyunları seven oyuncular için yapılmış bir Call of Duty olarak düşünün. Battlefield değil.

